18 Temmuz 2008 Cuma

En güzel günüm gecem sizinle!

Merhaba okuyucu kitlem,
Yine ben-ki ben böyle mektup tarzı blog yazmam,bilesiniz-geldim.Gelmedim aslında lan,ziyaretçi olarak giriyoduk arada bloga "amma kekmişim ahaha" falan diyoduk.Ne güzeldi günlerdi onlar lan.

Yazamadım tabi Rotring kalemim bozuldu-uğurlu kalemimdi o benim be,başka kalemle yazamam ben-ucum kırıldı.Bakınız:Ulan sen o kalemi 4. sınıfta kaybettin.

Bu arada bi sürü şeyin bağımlısı oldum.Ya şöyle diyelim;Günde 3-4 saat Lost izliyorum,Sam'e bayılıyorum(iğrenç bi hayran kitlesi var yahu adamınn),Dean'ı da ara ara kesiyorum.O sebeple Supernatural izliyorum(tabi ki de daha ilginç sebeplerim var izlemek için.)

Imm...How I Met Your Mother düşkünü oldum şu sıralar.Zaten Chuck'tan önce Cnbce onun tekrarlarını yayınlıyordu.Şimdi kestiler,Smalville veriyorlar,bakmıyorum ama Clark sağlam çocuk =P

Böyle böyle masal dinleyesiniz vardı ya sizin onları anlatıyorum =P

Şey var bi de,bizim bi aralar ipine kadar kopabildiğin;bi yer var mı bildiğin? felsefemiz.Onu geliştirdik birazcık.

Mesela Dicey Cecuğun(isterseniz Ce-Cu-Ne diye hitap edebilirim hani) saatlerimiz var (= Cecuğn gibi kafa adamı Rüya da program veriyor,eğleniyoruz =p

Sonra Veritim var,felsefenin kopma şeyini o geliştirdi zaten (= İsim babamız =P Kafası cizel bi de.
Sonra Ecenur,Simin,Esra çetem var ortam yapılıyo onda da =P

Magüc,Kolpa Diem,Mayk,Finix,Barti var onlara da sataşıyorum =P

Nülya'yla da kopuyoruz.Uyumuyormuş o =P

Seda var gülüyoruz biz =P Osman'ımızı anıyoruz. Ece var,niveağ kardeşliğimiz (0 "-Ve sevgi çilektir,kividir karpuzdur.Sevgi yağdır."
Ama Dominik ile Barniiiğ var,kafa adamlarım ya =p Gecelere akıyoruz onlarla da =P
Koptuğum kişiler bu kadar ama isteyen gelir kopabilir benimle.Coşalım falan (=
Imm son olarak ne diyeyim;

Msn'de ortam yapmak,ortamlardan ortamlara akmak,Diem'lere sataşmak,falan falan.
Yapın,yapın iyi hoş bişi bu.

Gıcıklıkta üstüne olmayan,diğer kişilere de bi mesajım var
Bize de bekleriz,efenim.

(Bu slogan da çok klişe oldu lan,değiştirsek mi ne?

İç ses bitir artık lan yazıyı,ömrümü yedin zaten!)

4 Haziran 2008 Çarşamba

Paylaşılabilir müzik...

Günlük çin işkencelerinden tattıktan sonra artık en az 3 öğünümüzü kaplayan fast food'a katlanmak.(Açlık=Rana)
Aslında Fast Food'u sevmek,ama artık sevememek(bknz:"mesele"bir önceki blog)
Onlarca sorunun da birkaç Çin işkencesinin yerini tutabilmesi.(Para,para,para+sınav,sınav,sınav)
Günlerdir kesilmeyen tırnak sebebiyle şarkı provası yapılamaması.(canavar canavar canavar,var,var,eoeoeoöüoehüöhüühü)
Ama bütün bu olanlara karşın gün sonunda hiçbir müzik aleti olmadan konser vermek.(du,du hast!!)
Evet,günün güzel yanı bu.En yakın iki arkadaşımla, entarasan olan müzik kültürleri pek de Rammstein'lik olan en yakın iki arkadaşımla,kül de olan( !),ses yalıtımı yapılmış yeni bir konferans salonunda Du Hast söyleyip,zıpladık(açıkça sıpssladıkss)
Ayrıntıları yazmaya üşeniyorum ama karnımın ağrısının sebebini iki şeye bağlıyorum.Çok gülmek,çok bağırmak.(Evet hala şüphelerim var ama bu ikisini bugün sürekli yaptım)
Bazılarınız galiba mizahi bir kelime aradı ama sözcük dağarcığımı türkçe dersinde harcadığım için sizin kısmen çatlamış olan sinirlerinizi zorlamayacağım.
(Ben de isterim çıksın bi maymun oynasın hepimiz gülelim,Yılmaz Erdoğan-Gülben'in kaynı mı demişti ? - Yoksa onu Cem Yılmaz mı demişti ?)
Neyse sizde bi ara bağırmak! isterseniz
Bize de bekleriz efenim.
(Stres yaptım ben ya,soğuk birşeyler içme ihtiyacı hissediyorum,ama gidip onu almak..)
Ha benden dipnot "Çok güzel hareketler"e de gözatalım,bence Burhan'ın aman,poup(açıklama:hşkfhlhşf)larının üzerine zlololoplar da iyi gidecektir.
Kelime dağarcığı tükenmiş,bağırmaktan da sesi kısılmış,nidalar unutmuş,insanların idolleri..Bize de bekleriz,bize de bekler.(söz-müzik-özge)

3 Haziran 2008 Salı

To be or not To be, Who Am I ?(Olmak ya da olmamak "meselesi")



Gecenin dramatik noktası..

Tam bloga başlamışken İrem'lerin sözünü etmiş olduğu -Avustralya'da tuvalet molas verilecek olanlardan- gezi ertelenmiştir,duyurusunu yapalım dedik.

Efenim,bu gibi anları çok sık yaşamışlığınız vardır.Ortada hayatınızın dahi sözkonusu olduğu bir mesele vardır,asıl mesele;mesele yapmak ya da yapmamak değil,birden fazla mesele yapılacak mesele olmasıdır.

Kısaca meali;Siz bir eşşeksiniz,bir kuyruğunuz var,her ne alametse bu kuyruk sizin dışınızda iki yerden daha çekiliyor.Kendi yolunuzdan vazgeçtiniz,diğerlerine razısınız,ama hangisine?
Birine giderse öteki çekicek,ötekine gidersen biri!?

Hikayenin sonunda yaptıklarından pişman olmuş kuyruksuz eşek modunda o diyar senin,bu diyar ötekinin gezeceksiniz.

Kuyruk,kuyruğa misali yani.Sen onun kuyruğunu çekersen senin kuyruğun da çekilir.
Ama hiçbirimizin kuyruğu olmadığı olmadığına göre biz asıl "mesele"ye dönelim.
Mesele nedir?Subjektif, ya da objektif dürtüler sonucunda magmatik kayacın üzerinde başkalaşım geçiren kuyruklar,zlalalop :S

Kafaya takılabilen her türlü zımbırtıdır mesela.

Peki nasıl kurtuluruz bu meselelerden?

Öncelik o meseleyi mesele yapmamak.Kafaya takmamak yani.(demin değindiğimiz noktaya geri döndük,mesele kafaya takılan herbişedir)

Sonunda ben bu blogu bitiremeyeceğine karar verip 15-16 kez dinlediğim müzik meselelerini kafama takarak hikayeyi mutlu sonla bitireyim o halde.

Hiçbirşey anlamayan saygıdeğer sizlere de benim bir tek açıklama yapmam düşer;
Bu "kuyruk"bitmez efenim.(Hayat "meselesi" yani)

29 Mayıs 2008 Perşembe

Aranıyor,sahibi ruhumun,tam yerine mi düştüm?

Elbette.Buyrun gelin oturun.
Size şimdi gelmiş geçmiş yaşanmış en acıklı hikayeyi anlatmak istiyorum.
Hikayenin de mizahi bir yanı olmadığı için yazamıyorum ama..
Bir insan 2,5 gün bilgisayarsız yaşayabilir mi???
Evet,efenim yaşadım.Tam 2 gün 11 saat bilgisayarsız yaşadım.
Blogumun şimdiye kadar yaşanmış en duygusal kısmını geçip asıl konuya girmek istiyorum.
Bufy.
Evet,konu bu ya.Ölçüp,tarttım.Hatta azıcık izledim ama hala bana itici gelmeyen bir yanını bulamadım.Angel ise tam bir baş belası.
Bu kadar kötülememe bakmayın iyi dizidir.Hatta hoştur,en fazla 2 bölüm izlememe rağmen bunu söylüyorum.Peki neden yukarıda bu kadar sövdüm?
Teşhis koyamam belki ama ruh hali olsa(bknz:negatifimsi)
Bütün gün "çıldırın,çıldırın"gümbürtülerine katlanıp ta eve gelip düzgün bir gümbürtü duyamamak..Ah,kahretsin.
Birde Mor ve Ötesi var tabi.Deli,deli..Tutulası bir şarkıydı,albüm çıkartmak yerine Örövizyona katıldılar haliyle o da salya sümük oldu.
Daha fazla yazıp iç karartmak istemiyorum.
Sadece yaza kadar neredeyse hiç yazamayacağımı söylemek için başladım aslında.Beni,arayıp da bulamamak.
Ow,shet.
Ananas.

20 Mayıs 2008 Salı

Nerede kalmıştık?

4 günlük arı vızıltısı?(Panik)Neredeyse 1 ay geçmiş değil mi?
Tatilden tatile yazar oldum artık.

Efenim,sabahtan beri Oasis dinliyorum,ellerinizden öper.O yüzden bütün yazıyı you're my wonderwaaaalll diyerek doldurmak isterdim.

Geçen gün kendimi dizilere kaptırmış bir biçimde buldum.Ama hak verin hangi insan Chuck'ın sezon finalini,speacial olarak da Prison Break s.f.'ini kaçırabilir?Böyle bir duygusuzluk var mıdır?
Kim Mahone'un "o kız zincirini zayıf halkası.." lafının üzerine üç ay sonra Sara'yı göreceğine sevinmeyebilir?Ya da Chuck'ın "It's Aliiiiveee"repliğini ağzından düşürebilir?

Buna karşıt düşünce olarak "Blogkolik bir insan nasıl olur da haftalarca yazı yayınlamaz" diyebiliriz.Elbette kalan bütün fikirler Jack'İn dikiş izlerinin iki günde kaybolması gibi ortadan kaybolabilir.

Nerelerdeydik biz? Paso bilgisayar,paso Tv,paso ders aktivitelerini çalışma programımdan sildim(zaten biri hariç hiç olmamıştı ki)Hepsinden azar azar artık.

Hani ilkokul çocuklarının ellerine okuma listesi diye bir kitap kalıntısı tutuştururlar ya,yakında bende öyle bir şey yapacağım herhalde.
Bırakın bu işleri efenim.
Bize de bekleriz.
(Ek olarak sloganı lezzetli bir şey seçmek üzereyim.Olumsuz oy veren herkese özel olarak teşekkür ederim.)

24 Nisan 2008 Perşembe

//Şakşak !!


Merhaba efenim.
Öncelikle dört( rakamla 4 )gündür bir "arı vızıltısı" işittittiremediğimiz için özür dileriz.Sebeb-i nedenimiz Pazar günü bahar temizliği yaptık,blogu da ilaçlattırdığımız için 2 gün içeri giremedik.Umarım gireniniz de olmamıştır.
Tabi bu sözde.Gerçek neden hala meçhul.Peki bu Arı Maya 2 gün boyunca neler yaptı?
Söylemeliyim ki siz bu bizi sevmiyor diye beni kalbinizde öldürürken ben uyuşuk uyuşuk Lost izliyodum.Tabi insan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.-Sanırım-
Aa,hemen domates falan fırlatmayın lütfen.Daha yeni bitirdik temizliği.
Kolay şey değil bikere herkes "bugün 23 nisaaaaan,hep neşeylee doluyor insaaaaaaan" diye çığırırken ben burada oturup sabırla videoların dolmasını bekliyordum.Hem aranızdan kaçı cesaret edip altyazısız Lost izledi bakayım?
Neyse,bugün konu belirlemeyeceğim.Bir ara toplarım bu dağınıklığı =) Gerçi 10-11 saat bilgisayar rekorumu kırdıktan sonra misler gibi Çatı da okudum.Tabi kitabı bana veren Ezgi'ye de bol bol küfrettim.Allahım,bu Dominic Elijah skandalından sonra dünyadaki en büyük olay.Neyse güzel bir kitaptı.
Tabi yapacak bir şey olmadığından SKY-Türk sunucusunun Bulut ve Memati hakkındaki basit esprilerini de izlemek zorunda kaldım.
Artık bu gece Lost ve Vadi izleyip toparlarız kafayı.
Şİmdi ben yemek yemeyi bile unuturken nasıl tabu oynayacağım diye düşüneceğim.
Berbat bir yazı olduğunu kabul edeyim ama siz de kusurumuza bakmayın.
Ha bu arada bayağı Cem Uzan vaatlerinden birini de paylaşayım dedim.
"Dr. Otker doçent olacak."
Bir de şu seçim vaatlerine gelmişken şu dün ki başbaş"kan koltuğuna oturan çocig aklıma geldi.Allahım bu ne egoistlik bu ne hıncallık bu ne eziklik."Erken seçim olsun bitsin"derken suratındaki ifade mükemmeldi.Kafamıza kazıyalım böyle başbaş"kanlar görmeye devam edersek ardı ardına darbe de olur misler gibi.
"Sağ,sol,penaltı,gol."
Sonlarındırırken düşen blog reytingini toparlamak için bi laf daha edeyim.
Blog blog gezinen onlarca insan var.Biri de denk gelse ya şu ekmek teknemize.
"Bize de bekleriz,efenim.

20 Nisan 2008 Pazar

Reyting düşüklüğü yaşayan blogu kurtarma çalışmaları//AKUT'tan esinlenmiş bir blog örgütü.

Efenim,şu andan itibaren benim "Ne nedir?Nerelerde bulunur?"larıma alışık olacaksınız.
Sakın kimse reyting düşüklüğü yaşayan blogu kalkındırma yöntemleri falan demesin.
Efenim böyle bir karar verme sebebim bazı kuşların benim kulağıma okuyucuların kullandığım terimlerin ne olduğunu anlamak için saatlerce ansiklopedileri araştırdığını söyledi.(bu kuş ayrı bir terim zaten)
Bir tür sözlük niyetine geçsin diye "ne nedir?Nerelerde bulunur?" kılavuzu yapmak istedim.Tabi bunlar anlık fikirler olduğu için her blogun altına bir "ne nedir?" koyacağım.
Ne Nedir?
Kuş=Kuş göreceli bir kavramdır.Biz bu kuşu blogumuzda çeşitli görevlerde görebiliriz.En sık kullandığım anlamı tabi ki de "kalbimin sesi" olmalı.İkinci plandakilere gelince kuşu bir fincan,bir paparrazzi,bir kutup ayısı olarak da görebilirz.
Nerelerde Bulunur?
Kuş genelde sıcak iklimlerde yaşadığı için onu sohbetimizin en sıcak yerlerini pisletirken bulabiliriz.
Hangi sınıfa girer?
Kendisi bir bloggildir.
Nelerle beslenir?
Solucanlar,virüsler,Truva atları,web logoları,HTLM kodları..Ne bulursa yer.
Saldırgan mıdır?
Hemde çok tutkulu.
Isırır mı?
Parçalar bile.
Bunu bize niye anlatıyorsunuz?
Can sıkıntısı.Tanışın kaynaşın diye.
Her şey için teşekkürler.
Biz de kendimiz ve "kuş" adına teşekkür ederiz.
Onu bizden uzak tutun.
Hay,hay efenim.
//Bir kükreme,çığlıklar,sessizlik,yine,çığlıklar,bir miyavlama,çığlıklar,sessizlik,bir cikleme.//

Bize de BekLeriz.